Perşembe, Şubat 23, 2006

sevgi vardı :)

kocaman bir huzur ve sevgi yumağının ardından gelen duvara çarpış. içimde bir şeyler kırıldı ama bunun sebebini anlamak zorunda olduğumu hatırlatmaya kasıyorum kendime. ayrıntılara ve dışarıdan görünenlere takılma, yukarılara çık demek istiyorum bir yandan. diğer yandan da bunu denemek için beklediğim onca zamana bakıyorum ve sadece bahaneymiş diyorum. beklememe bir bahaneymiş demek. beklemiş olmak için beklemek.

umarım bu ileriye doğru bir teşvik olur benim için. bu öğrenme ve ilerleme aşkı körelmez, aksine körüklenerek artar.

sevinemedim doğru dürüst öğrendiklerime, gördüklerime. kendimi uzaylı, apayrı bir canlı gibi hissediverdim birden. dahil olmak isterken kapı dışarı edilmek. gerçi benim gözümde bu anlama geliyorlar sadece. ben böyle yorumluyorum. ama beklemiyordum.

"küçük küçük ve bir sürü. sevgiyle sabrın sınanacak. buna değmez, kendimi boşuna tüketiyorum dedirtecek bir sürü deneyim yaşayacaksın. üst üste. yargılama, sevgide ve dengede kal. değişimlerinin etkisiyle düzeninin değişeceğinden endişe etme. teslimiyet ve tevekkül.."

ve daha bir sürü şey. hepsi kafamda uçuşuyor yine. ve hayal kırıklıkları dağılıyor yavaş yavaş. bir şeyler eksik demek ki ve vakit kaybetmeden tamamlamaya odaklanmalı.

dilde temizlik ilk adım. ve pembe tüylü bir defter alacağım kendime. planlar büyük, zaman verimli kullanılmalı.

oluyor.

Çarşamba, Şubat 22, 2006

hoho

geçen dönem ne yoksa geldi bu dönem. sorgusuz sualsiz dahil ediverdi beni içine bu yeni dünya. ankaralı olmak. oldum yahu, deli gibi hem de.

istanbulla bağların zayıflamasından kaynaklanıyor bu aslında, bakma farkındayım sebebinin. ne kadar orayla ipleri koparıp gelirsem, o kadar buraya odaklanıyorum. bir de bir ay boyunca orayı sömürmenin ve tam da bıkmışken ayrılmanın getirdiği bir ferahlama var. önceki iki postun içeriğini oluşturan kaynakla ilgili tüm veriler de geçerliliğini koruyor zaten. küllenmeye başlayacak yakında ve ben de üzerinde çalışabileceğim umarım.

mutlu uyandım bugün. hep kafamda bir dolu işle uyandıktan sonra iyi geldi. arada gerekiyor böyle molalar tabii :)

Pazartesi, Şubat 06, 2006

challenge

yepyeni sınavlarla dolu gelecek günler. hayal bile edemiyorum şu an. aklım almıyor nasıl olacak da olacak. geçmiş deneyimler de aksi gibi hiç elimden tutmuyor. en güvendiğim destekse sırtımdan yaraladı beni. belki benim anlayışsızlığımdan, belki yanlış zamanda yanlış sözleri söylememden. sebebini hala anlamadım. ama acısı taze, geçmek bilmiyor. uzak ara ilişkiler zaten yeterince zor, en ufak bir darbe onarılmaz hasarlara yol açıyor.
karmaşık bir konu bu. 19 yıldır arıyorum çözümü. sadece sevgi neden yetmiyor ki? "yeterince saf değil demek ki" demekle sonuca/çözğme varılsa keşke.

bir bakışıyla yerle bir edince seni o en vazgeçilmez, aklına getirmekten bile kaçınırsın artık. büyüdükçe kolaylaşacak sanmıştım. belki en diptekiler su yüzüne çıktığındandır tüm bunlar, en kirlileri temizlemek gerektiğindendir. üzülmemek elde değil. biriktirmemek gerek, bir daha anladım bunu. bir anda patlayınca durduramıyorsun artık: "Eahh yeterin beaa!"

Söylememiş olmayı ister miyim hala emin değilim. Anladım ki her şeyin kaynağında o yatıyor. Orayı düzeltmeden sadece geçici çözümler bulunuyor. Tekrar yanına dönünce derma çatma çadırlar yıkılıveriyor.

Çözülse artık şu düğümler, en güzel sevgileri kirletmesek?